Sosyal Medya şirketlerin tanıtım ve pazarlama aktiviteleri için çok büyük avantajlar getiriyor bunu yadsımak mümkün değil, ama yine de bu kadar insanın içerisinde olduğu bir ortamda adımları atarken, bu işin profesyonellerinin daha öngörülü olabilmelei gerekiyor. Neden mi bu konuya değindik? Dilden dile dolaşan Van depremi sırasındaki Onur Air örneği hala hafızalardayken o kadar vahim olmasa da dünyanın en tanınan markalarından Mc Donald’s, geçen çarşamba twitter’da başlattığı sosyal medya kampanyasında istediği etkiyi yaratamadığı gibi, bir nevi sükut-u hayale uğradı.
Mc Donald’s geçtiğimiz günlerde #McDStories hashtag’i altında restoranlarına gelenlerin marka ile ilgili deneyimlerini paylaşmalarını isteyen bir sosyal medya kampanyası başlattı. Bu açıdan bakıldığında gerçekten heyecan verici bir başarı oluştu, çünkü bu kelime twitter üzerinde inanlmaz bir popülariteye ulaştı ve Mc Donald’s restoranlarına gidenler kendi hikayelerini bu başlık altında paylaşmaya başladılar. Bu olumlu gibi gözüken tablo marka açısından acı bir derse de yol açtı. Sosyal medyada herhangi bir kontrol mekanizmasının işlemediği ve insanlara markanız hakkında konuşmak için bizzat böyle bir ortam sunarsanız duyacaklarınız ve okuyacaklarınızın her zaman çok hoşunuza giden şeyler olmayacağını bilmeniz gerektiğini Mc Donald’s firması şu anda çok net öğrenmiş duruma geldi. Aslında kampanya yöneticilerinin kurgularında eminim biraz sonra size aktaracağım mesajlar gibi mesajlarla karşılaşmak yoktu, ama mecranın doğası gereği bunlara hep hazırlıklı olmak gerekiyor, sanırım kampanya yöneticilerinin kaçırdığı nokta da buydu. Oysa kampanya sırasında @Muzzafuzza adlı kullanıcıdan gelen “ McDonald’s da uzun yıllardan beri yemek yemiyorum, zaten dışkımı yerim daha iyi” diye bir mesajla karşılaşmak veya @JeTsOnJeTsOnJet adlı kullanıcının yaptığı gibi insanları evlere servis poşetlerinin içinde bulunan fare görüntülerine yönlendirmek gibi aktivitelere de hazırlıklı olmak lazımdı. Bir hayvan hakları aktivistinin yaptığı gibi (@michellevegan), 100 retweet alacak şekilde “Mc Donald’s nugget yapmak için bütün piliçleri canlı canlı haşlıyor “ diye bir mesaj yazarak insanların hayvan haklarını savunan bir siteye yönlendirilmesi de yine bu kampanya sırasında markanın yaşadığı olumsuzluklardandı. İşin özü, Mc Donald’s bu hikayede kontrolü kaybetmiş bir görüntü çizdi. Bunlar ve benzeri mesajlar bu hashtag altında döndü durdu.
Bu tarz tehlikeler markanızın değerini artırmak için yaptığınız sosyal medya aktiviteleri içerisinde sizi de bekliyor olabilir. Geçen sene Wendy’s in yaptığı #HeresTheBeef hashtaginde, hamburger ile alakalı tek bir dönüş olmayıp müstehcen geri dönüşlerin inanılmaz boyutlara ulaşması gibi.
Sonuç olarak, sosyal medya yönetici ve stratejistlerinin mecranın doğasına olan aşinalığı kampanyanın başarısı ve olumsuzlukların karşılanması açısından büyük önem taşıyor. Fırlattığınız bumerang size geri doğru dönerken onu doğru bir şekilde tutmanız da mümkün, tutamayıp yaralanmanız da…
İlk Yorumu Siz Yapın