Mobil Cihazınız İçin Nelerden Vazgeçersiniz?

FacebooktwitterpinterestlinkedinmailFacebooktwitterpinterestlinkedinmail

Mobil dünya her gün büyümeye, mobil cihazlar da gittikçe gelişmeye ve herkesin bir şekilde hayatına girmeye devam ediyor.  Bu sektör ekonomik anlamda da bir çok yatırımcının ve uygulama geliştiricisinin ilgisini çekiyor. Özellikle oyun gibi alanlarda yatırımlar fazlalaşıyor. Geçtiğimiz aylarda gerçekleştirilen “Mobile World Congress” sırasında açıklanan bazı araştırma sonuçları da gerçek rakamlar üzerinden konuşabilmemizi sağlıyor. 2011 yılında mobil iletişim sektörü 3 milyar 600 milyonu geçen abonesiyle 1.5 trilyon dolar pazar büyüklüğüne ulaşmış durumda. Bu rakamın 2015’te 1.9 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Bu ekonominin 2020 hedefi ise 4.5 trilyon dolar olarak  belirlenmiş durumda.

Bu ekonomik fotoğrafın yanında biraz da sosyal boyutuyla bu konuyu irdelemeye  devam edelim ve bu seferde Intel firmasının yaptığı bir araştırmaya göz atalım. Bu araştırma 16 ülke genelinde yapılmış ve mobil cihazların bireylerin hayatında yaptığı değişiklikler irdelenmiş. Biz hala derslerde anlatırken iş yerlerinde alışkanlıklar değişti, insanlar çay kahvelerini içtikten sonra artık e-postalarını kontrol edip tweet atıyorlar diyelim, halbuki iş bunun çok daha ötesinde. Türklerin %31’i yataktan çıkmadan, %27’si kahvaltı sırasında, %25’i ise işe gittikten sonra cep telefonu ya da dizüstü bilgisayarından mesajlarını, facebook’da kendisine gelen uyarıları ve twitter mesajlarını kontrol etmekte. Bu araştırma içinde yer almasa da özellikle İstanbul gibi ev ve işyeri arasında fazlasıyla zaman harcanan bir metropolde kendi gözlemlerimden, toplu taşıma araçlarında, yolda yürürken de fazlasıyla bu cihazlarla vakit geçirildiğini söyleyebilirim. Evlerde, dost sohbetlerinde insanların twitter mesajlarını birbirlerine okuyarak  vakit geçirdiğini, canlı bir maç sırasında aynı anda sosyal paylaşım ağlarına laf yetiştirildiğini, evinizde bilgisayarınız ve mobil cihazınız varken bu ağlara bağlanmak için mobil cihazın tercih edildiğini gözlemlediğimiz bir dönemdeyiz. Bu durum gerçekten bizim için vazgeçilmez hale gelmeye başladı. Araştırmacılar da aynı şekilde düşünmüş olacak ki anketlerine bir de bu cihaz ve imkanları için nelerden vazgeçersiniz sorusunu eklemişler. Cevaplar bir hayli enteresan: %52’si çikolata ve tatlıdan vazgeçebiliyor, %23’ü çay, %11’i tatil günlerinden ve yok artık dedirtebilecek bir oranla %9’u sevgilisinden vazgeçebileceğini söylüyor. Türkiye için bir başka ilginç rakam da Türklerin cep telefonunu bir statü sembolü olarak görmesi.

Mobil cihaz denince akıla ilk gelen şirketlerden biri de tartışmasız telefon, tablet ve müzik dinleme cihazlarıyla Apple. En başta da belirttiğim gibi Apple ürettiği bu cihazlara uygulama geliştiren şirketler için de çok önemli bir kapı açmış durumda. iTunes Store’da hem ücretli hem de ücretsiz binlerce farklı uygulama bulmak mümkün. Özellikle iTunes Store içerisinde ilk 25 uygulama sıralamasına girmek çok önemli bir hale gelmiş durumda çünkü burada görülen uygulamaların indirilme sayıları daha da fazlalaşıyor. Peki ilk 25 içine girmek için bir uygulama kaç defa  indirilmeli? Distimo isimli mobil uygulama analizleri yapan bir  firma bununla ilgili ilginç birkaç veri yayınladı. Biraz da ondan bahsedelim. A.B.D. appstore’da bu listede yer alabilmek için ücretsiz günlük 38.400 indirme, ücretli de ise günlük 3.830 indirme gerekiyor. En çok indirilenler konusunda tartışmasız lider, çok büyük rekabet ortamında kendilerine yer bulmaya çalışan oyunlar. İndirilen uygulamalar içinde ilk 25’e girmek için ücretsiz oyunlar  25.300 kere, ücretliler ise 2.280 kere indirilmeli. Oyunlardan sonra, ücretsiz uygulamalarda diğer öne çıkan kategorileri ve indirilme sayılarını şöyle sıralayabiliriz: eğlence (6.700 günlük indirme), sosyal ağlar (5.800 günlük indirme), yaşam tarzı-lifestyle(3.900 günlük indirme) ve müzik (3.900 günlük indirme). Ücretli kategorisinde ise oyunlardan sonra fotoğraf uygulamaları 270 günlük indirmeyle ön plana çıkmakta. Geri kalan sıralama yine aynı. Bu arada bu sayıların Distimo tarafından geçen ay içerisinde belirli bir tarih aralığı arasında alındığını ve değişiklik göstereceğini de hatırlatmam lazım.

Son olarak da bu kadar popüler olan oyunların hangi alt kategorilere dağıldığına bakarsak başı aksiyon ve arcade kategorisindeki oyunlar çekiyor. Bunlarla ilgili bir kaç grafiği aşağıda incelemeniz mümkün.

Sonuç itibarıyla, ekonomisiyle, fırsatlarıyla, sosyo kültürel anlamda yol açtığı ve açacağı değişikliklerle mobil dünya hayatımızın içinde gittikçe artan bir oranda olmaya devam edecek gibi duruyor. Bugün yapılan tasarımların, üretilen oyunların, gazetecilikte olan gelişmelerin, yayına alınan yeni uygulamaların özellikle mobil teknoloji ve cihazlar dikkate alınarak geliştirilmesi tabi ki bu gereklilikten kaynaklanmakta.

Yazıyı küçük bir anekdotla sonlandırayım. Rahmetli hocam Prof. Dr. Ünsal Oskay’la 90’lı yılların sonlarında internet gazeteciliği hakkında konuşurken bana şunu söylemişti: “-Evlat, ben sabah vapurda martılara simit atarken, çayımı yudumlarken, gazetemi okumayı severim. Senin bu internet gazetesi dediğin şey bunu yapabilecek mi? Bunu yapmadan ben onu tanımam.” Şimdi vapurda, çay yudumlayıp martılara simit atarken tablet bilgisayarlarından akıllı cep telefonlarından gazete okuyan insanları gördükçe hep aklıma bu diyalog geliyor ve her seferinde sevgili hocamı hatırlayıp göğe bakıp ona bir selam yolluyorum…

 

FacebooktwitterpinterestlinkedinmailFacebooktwitterpinterestlinkedinmail